MHP’de Kılıçlar çekildi.
Restleşme beklenildiği gibi ama hesaplar 4 Kasım’da yapılacak Büyük Kurultayın sonucuna göre yapılıyor.
Dün yazdım biliyorsunuz, Şaban Kılıç, Köksal Şimşek’i ipini çekmeye hazırlanıyor. Bizim Haber Merkezinden arkadaşımız Ercan Üslü ‘de Şaban Kılıç ‘la konuşmuş.
Kılıç, seçilmiş bir başkanı görevden almak istemediğini belirterek topu Genel Merkeze dolayısıyla Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye atmış.
“Ben görevden almam Devlet Bahçeli alsın” demeye getiriyor.
Köksal Şimşek İlkadım İlçe Başkanıdır. İlkadım ilçesi ise Samsun’da siyasetin amiral gemisidir.
Kimse İlkadım’ı gözden çıkaramaz.
Böyle olunca da MHP’nin Samsun siyaseti Topal Ördek gibi.
Bir ayak aksıyor yani.
Atakum ve Bafra’yı da unutmamak lazım.
Bu iki ilçe de il örgütüyle anlaşamıyor.
Bu durumda çarkı döndürmek imkansız hale geliyor.
Kim haklı?
Bu sorunun yanıtını ben verecek değilim.
Ama şunu iyi biliyorum.
Şaban Kılıç bu üç başkanı istemiyor.
Ben dün, taraflardan biri olan Köksal Şimşek’i aradım.
“Seni görevden alacaklarmış, ne diyorsun?” diye sordum.
Şimşek, kendisine çok güveniyor. Peşinen onu söylemek isterim.
“İstifa eder misin yoksa, seni görevden almalarını mı beklersin?” diye sordum.
“Ben 330 delegenin helal oyunu alarak seçildim. Genel Başkanımızın politikalarına göre politika yapıyorum. 4 Kasım’dan sonra Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin yanında olacağım” böyle diyor.
Şimşek’in güvendiği dağ Devlet Bey yani onu söylemeliyim.
MHP’nin Samsun’dan beklentileri fazla ama bu tablo ya göre ağır aksak bir durum oluşmuş gibi.
Hızlı hareket edip seçim kazandıracak hamleleri yapabilmeleri olanaksız.
Keşke bunlar yaşanmasaydı.
Keşke MHP’nin genç ve sevimli yüzü Köksal Şimşek, İl Kongresindeki o beyhude hamleyi yapmasaydı.
Bu durumda ve bu halde ne yapması gerektiğini ben söyleyecek değilim kendisine, ancak iyi bir partili olduğuna inanıyorum.
Gereği neyse onu yapacaktır diye de düşünüyorum.